23 Ekim 2007 Salı

ego meydanı

bir oyun gibi sevmek... Oynamaktan bıkılmayacak, kaybetmekten sıkılmayacak kadar güzel gelen insana. Bu oyunu cazip kılan ise: İnsanın başkalaşıp kendinden uzaklaşması ve kendinden uzakta kendine daha rahat bakabilmesi, kendini anlama çabası içine girebilmesi. Tabi ki diğer oyuncu ya da oyuncuların yardımıyla oyunun devam edebilmesi için en önemli kural ise: Oyun bitene kadar perde arkasına geçmemek; lakin doğuştan gelen merakına hemen hemen her seferinde yenik düşen insanoğlu bunu da merak olmaktan çıkarmayı bilmiştir. Perde kalkmış ve büyü bozulmuştur onun için. Büyüyü bozansa perde arkasında gizlenen diğer oyuncu ya da oyuncuların egoları ve kendi egosudur. Bundan çıkan acı gerçek oyunun bitmesi için yeterli ve gerekli şartı tek başına sağlayacaktır: Hiç kimse hiç kimseyi gerçekten sevemez...
28.10.05 , 02:06

Hiç yorum yok: