17 Nisan 2009 Cuma

gülümseyin, çekiyorum!...

12 milyonu aşkın insan için 12 milyonu aşkın tanımı var şehr-i İstanbul'un(hayatın). Sürekli hareket halinde milyonlarca parça bir mozaiğe ait: Kendilerini bu devinim içinde bulan ya da sonradan kendi isteğiyle dahil olan. Otobüslerde, meydanlarda tıklım tıklım yalnızlık kokan insanlar... Akıntıya kapılan sorgulamayı o an unutuyor. Nereye gidiyor, neden gidiyor unursamıyor çünkü zaman unutkanlık tozu serpiyor her gece uyumadan üzerlerine. Sabah erken kalkıp gidilecek okulları ya da işleri var; kısıtlı zamanlarda nefes alacak teneffüsleri ya da öğle yemekleri var; ve vaktinde yetişmeleri gereken birçok iş veya yer var. Ne yazık ki bütün bu "var"lıklar arasında bulunduğu yerin güzelliğini durup özümsemekten yoksunlar. Bu karşı koyulmaz görünen hıza samimi bir göz kırpma bile güzelliğini gerçekten görmek için yeterli olacaktır. Ara sıra fotoğraf makinesine öykünüp hayatımızdaki güzellikleri belgelemeliyiz farkındalığımız adına. Kuşku yok ki doğru ışığı ve açıyı yakalamak her zaman mümkün olmayacaktır; fakat bunu başardığımızda çevremizde akan her ne ise ondan ayrılıp bütün güzelliğiyle gülümseyecektir İstanbul(hayat)...
18.04.09 , 02:11

not: görsel Dilek Savaş'a aittir.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

başlık çok uygun olmuş yazıya
istanbul bir film karesinde arka plan,bir fotoğrafta arka plan olmuş bizim için.
oysa nice aşklara mekan,tarihe aynadır taşı toprağı istanbulun..

Denzz dedi ki...

ben farklı bir şeyden bahsetmek istiyorum. giderek artan bir şekilde şehir insanının yalnızlığı hakkında yazılar görüyorum. farkındalık artıyor bu konu üzerine. peki bu farkındalık bu sorunu kaldırmaya yeter mi? Veya bu yalnızlık uzun gelecekte kalkacak gibi görünüyor mu sence erdem?

Erdem Yıldız dedi ki...

tabiki bu farkındalık insanların bu sorunu çözmeleri için yeterli değil; fakat en azından içinde bulundukları durumun bir sorun teşkil ettiğini anlamış olmak geriye istenildiği takdirde çözüme yönelik adımlar dışında pek bir şey bırakmıyor bence. Peki çözümü var mıdır dersen: Evet belki insan bu iletişim keşmekeşinin içinde kendini buluverdi; ama ben öyle kitleler halinde bu durumdan sıyrılınabileceğini düşünmüyorum ne yazık ki. Sadece kişisel olarak artan farkındalık ve bireysel çözümler artıkça belki diğierlerinin dikkati çekilebilir o kadar. Yani kendini kurtarmadan başkasını kurtarabilmen pek mümkün değil gibi. Tam olarak anlamadığın herhangi bir şeyi başkasına nasıl anlatabilirsinki?...