30 Mart 2009 Pazartesi

sema

"sürekli yukarıya bakanların ya burunları havadadır ya da her şeyi gökten beklerler." Her ikisinin de aksine yer ile gök arasındaki ilişkiyi anlama yoluna baş koymuş, bu yolda aşkla kavrulmuş olan semazen, ruhu bedeninden ayrılırken dahi bildiği doğrudan vazgeçmedi. Kimbilir belki de zamanı geldiğinde, semaya kaldığı yerden devam edebilmek için bozmadı pozisyonunu taş kesilirken bedeni...
27.03.09 , 06:28

not: görsel Bengü Özövgü'ye aittir.

var mısın mahalle maçına?

topu eline alıp sokağa fırlamak istiyor insan. Hazır sokakta yürüyenlerin, geçmekte olan seyyar satıcıların, topu kesmeye yeltenen amcanın, balkondan çok gürültü yapıyoruz diye su döken teyzenin yerini sessizlik almışken... Topu duvarlara vura vura koşturmak ne güzel olurdu hem de rüzgara karşı çocuksu bir özgürlükle, akşam ezanı ulak olup bizi eve çağırana değin...
27.03.09 , 06:04

not: görsel Bengü Özövgü'ye aittir.

hay aksi!...

sandallar sözleştikleri yerde toplanmışlardı. O kadar dingin ve huzurluydu ki her şey... Bir an beklenmedik bir şey olacak ve olağandışı görününen bu dingiliğin yerini alacak gibiydi. Kimbilir, belki de sandallar yakında bir fırtına sezmiş ve birbirlerine göz kulak olmak için toplanmışlardı. Bu durum gökyüzünün bile dikkatini çekmiş anlaşılan. Baksanıza sandallara öykünen gri bulutlar var oracıkta. Sanki roller değişmiş: Su gökyüzünü taklit etmekten yorulmuşta gökyüzüyle aralarında görev değişimi olmuş...
27.03.09 , 05:57

not: görsel Bengü Özövgü'ye aittir.